MEMURLAR Basına Bilgi ve Demeç Verebilir mi?

Memurların basına açıklama yapamayacaklarına ilişkin yaygın bir kanaat ve korku vardır.

Bu kanaatin, tamamen yanlış olduğunu söylemek de mümkün değildir.

Ancak, bu yaygın kanaatte, okunarak edinilen bilgiden çok kulaktan dolma bilgilere dayanmaktadır ve tam olarak doğru da değildir.

I- GİRİŞ

Kamuoyunda, memurların basına açıklama yapamayacaklarına ilişkin yaygın bir kanaat vardır. Bu kanaatin, tamamen yanlış olduğunu söylemek de esasen mümkün değildir. Ancak, birçok konuda olduğu gibi, bu yaygın kanaatte, okunarak edinilen bilgiden çok kulaktan dolma bilgilere dayanmaktadır ve tam olarak doğru da değildir.

II- BİLGİ VE DEMEÇ VERMENİN MEVZUAT KARŞISINDAKİ DURUMU

Devlet memurlarının, basına bilgi ve demeç vermesine ilişkin yasaklama 657 sayılı Kanunun 15’inci maddesinde düzenlenmiştir. 657 sayılı Kanunun 12.5.1982 tarih ve 2670 sayılı Kanunun 7’inci maddesi ile değişik “Basına Bilgi ve Demeç Verme” başlıklı 15’inci maddesinde; “Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler. Bu konuda gerekli bilgi ancak bakanın yetkili kılacağı görevli; illerde valiler veya yetkili kılacağı görevli tarafından verilebilir.

Askeri hizmet ile ilgili bilgiler özel kanunların yetkili kıldığı personel dışında hiç bir kimse tarafından açıklanamaz.” hükmü yer almaktadır. Maddenin gerekçesinde, “Kamu görevlerinin yürütülmesiyle ilgili olarak basın organlarıyla radyo ve televizyon kurumlarına bilgi ve demeç vermeye kimlerin yetkili olduğu belirtilmekte ve idarenin, halkla ve kamuoyuyla münasebetlerinde insicamlı bir münasebet sağlamak amacıyla bu madde konulmuştur.” denilmektedir.

12 Eylül koşullarında, personel mevzuatımıza eklenen bu düzenleme, halen güçlü bir şekilde varlığını sürdürmektedir. Kamu personel rejiminde değişiklik yapacak olan Kamu Personel Kanunu Tasarı Taslağının 14. maddesi de maalesef benzer bir düzenleme içermektedir ve demokratikleşme açısından bu tasarıda da önemli bir adım atılmamaktadır.[1]

Burada tartışma konusu, Devlet memurlarının basına hiçbir konuda mı bilgi ve demeç veremeyecekleri yoksa sadece kendi görevleriyle ilgili mi bilgi ve demeç veremeyecekleri hususunda düğümlenmektedir. Kanun ve gerekçesi birlikte incelendiğinde söz konusu yasaklamanın, Devlet memurlarının sadece kendi görevlerinin yürütülmesiyle ilgili bir yasak olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede memur, yürüttüğü göreviyle ilgili konularda basına bilgi ve demeç veremez. Kanun koyucu bir görevi yürüten memurun yaptığı göreve ilişkin bilgi vermesinin yasak olduğunu belirtmektedir.

Konuyu birkaç örnekle açıklayacak olursak; Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Maaş Dairesinde çalışan bir memurun maaş artışlarının hangi oranda olacağını basına açıklaması suç, ancak maaş artışlarına ilişkin yapılan zammın düşük olduğunu ve geçinmesinin zor olduğunu bir basın organına açıklaması ise suç değildir.

Yine bir denetim elemanının yaptığı denetime ilişkin bilgiler vermesi suç, denetim yöntemlerinde bir değişiklik önermesi veya denetimin zorunlu bir husus olduğu yönünde basın organlarına yapacağı açıklamalar ise suç değildir. Aynı şekilde bir uzmanın çalışma grubunda yer aldığı bir reform tasarısına ilişkin bilgi vermesi suç ancak mevzuatın aksayan yönlerine ilişkin bilimsel içerikte makale yayınlaması, televizyon ve gazetelere açıklama yapması suç değildir.

III- KONUYLA İLGİLİ BİR YARGI KARARI

“… Lisesi müdürü olan davacının okuldaki odasında gazeteciye öğretmenlik mesleği ile ilgili konulardaki görüş ve düşüncelerini açıkladığı ve anılan görüşlerinin gazetede yayımlandığı anlaşılmış olup basına bilgi ve demeç verdiği açık olan davacının fiiline uyan 657 sayılı Yasanın 125. maddesinin (D) bendi (g) fıkrası uyarınca l yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilmesinde… hukuka aykırılık görülmemiştir.”

Verilen bu karar davacı tarafından Danıştay nezdinde yürütmenin durdurulması talepli olarak temyiz edilmiş olup, Danıştay yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir. Karar “Uyuşmazlık Lise müdürü olan davacıya verilen disiplin cezasından doğmuştur. 657 sayılı Yasanın değişik 15. maddesinde, Devlet Memurlarının, Kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremeyecekleri, bu konuda gerekli bilginin ancak bakanın yetkili kıldığı görevli, illerde valiler veya yetkili kılacağı görevliler tarafından verilebileceği kuralı getirilmiş, aynı Yasanın 125 maddesinin (D) bendinin (g) fıkrasında ise, bu yasağa uymayanların kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırılacakları öngörülmüştür.

Olayda davacı bir gazeteci ile yaptığı konuşmanın gazetede yayımlanması üzerine, yetkili olmadığı halde basına bilgi ve demeç verdiği gerekçesiyle bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırılmıştır.

Ancak; dosyadan davacının, bir gazeteciyle yaptığı konuşmanın, mesleğin sorunlarını ve meslek mensuplarının sıkıntılarını dile getiren genel bir sohbet niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.

Her ne kadar; Devlet memuru olan davacının söz konusu davranışı daha dikkatli olması için uyarılmayı gerektirir ise de bu davranış basına bilgi ve demeç verme niteliğinde olmadığından aksi düşünüşle verilen disiplin cezasına ilişkin işleme karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 31.3.1995 gün ve 406 sayılı kararının yürütmesinin durdurulmasına 06.07.1995 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.” şeklindedir.

IV- SONUÇ

Memurların basına açıklama yapamayacaklarına ilişkin yaygın bir kanaat ve korku vardır. Bu kanaatin, tamamen yanlış olduğunu söylemek de mümkün değildir. Ancak, bu yaygın kanaatte, okunarak edinilen bilgiden çok kulaktan dolma bilgilere dayanmaktadır ve tam olarak doğru da değildir.

Devlet memurlarının, basına bilgi ve demeç vermesine ilişkin yasaklama 657 sayılı Kanunun 15’inci maddesinde düzenlenmiştir. “Basına Bilgi ve Demeç Verme” başlıklı söz konusu maddede; “Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler.” hükmü yer almaktadır. Maddenin gerekçesinde, “Kamu görevlerinin yürütülmesiyle ilgili olarak basın organlarıyla radyo ve televizyon kurumlarına bilgi ve demeç veremeye kimlerin yetkili olduğu belirtilmekte ve idarenin halkla ve kamuoyuyla münasebetlerinde insicamlı bir münasebet sağlamak amacıyla bu madde konulmuştur.” denilmektedir.

Burada tartışma konusu, Devlet memurlarının basına hiçbir konuda mı bilgi ve demeç veremeyecekleri yoksa sadece kendi görevleriyle ilgili mi bilgi ve demeç veremeyecekleri hususunda düğümlenmektedir. Kanun ve gerekçesi birlikte incelendiğinde sözkonusu yasaklamanın, Devlet memurlarının sadece kendi görevlerinin yürütülmesiyle ilgili bir yasak olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede, memur, kendi görevinin yürütülmesiyle ilgili konularda basına bilgi ve demeç veremez, diğer tüm konularda basına bilgi ve demeç verebilir.

—***—

BASINA BİLGİ VE DEMEÇ VERME

Tarihi süreç içinde memur kavramı bir çok gelişim aşamalarından geçmiş ve bu günkü durumuna ulaşmıştır. İnsanların ihtiyaçlarının çoğalması ile birlikte, devleti yönetenler tarafından çeşitli kademelerde memur kadroları oluşturulmuştur. Memurların yürüttüğü iş ve işlemlerin daha düzenli bir şekilde yürütülmesi için de yasa koyucuları tarafından çeşitli kanuni düzenlemeler yapılmaktadır.

Ülkemizdeki memurluk sisteminin yasal dayanağı 657 Sayılı Kanun oluşturmaktadır. Bu ilk yazımızda, memurların, “basına bilgi ve demeç vermeleri” konusu işlenecektir. Çağımızda iletişimin çok üst düzeyde olması, basın ve yayın kuruluşlarının çeşitliliği ve çokluğu ele alacağımız konuyu çok önemli bir duruma getirmektedir. Bunun yanında genelde toplumda özelde ise belkide bir çok devlet memurunda var olan, “devlet memuru hiçbir konuda bilgi ve demeç vermez,” ön yargısının doğru olmadığını ortaya koymaya çalışacağız.

Memurların basına bilgi ve demeç vermeleri 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 15. Maddesinde: “ Madde 15 – (Değişik: 12/5/1982 – 2670/7 md.) Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler. Bu konuda gerekli bilgi ancak bakanın yetkili kılacağı görevli illerde valiler veya yetkili kılacağı görevli tarafından verilebilir,” şeklinde düzenlenmiştir. Bu kanun maddesinde, devlet memurlarının basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyonlara kamu görevleri hakkında, yani kendi görevi ile ilgili olarak bilgi veremeyeceği görülmektedir. Başka bir ifadeyle; memurun yürüttüğü görevinin oluş süreciyle ilgili basına bilgi ve demeç veremeyeceği çok açık olarak ortaya çıkmaktadır. Yani kanun koyucu bir görevi yürüten memurun yaptığı göreve ilişkin bilgi vermesinin yasak olduğunu belirtmektedir.

Yapılan alan taramasında; memurların basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına yaptıkları görevleri ile ilgisi olmayan açıklamalar da disiplin konusu yapılmıştır. Konuyla ilgili idare mahkemeleri ve Danıştay daireleri, memurun görevi ile ilgili olmayan konularda bilgi ve demeç vermesinin disiplin suçu kapsamında olmadığına hükmederek, memurların lehine kararlar vermişlerdir.

ÖRNEKLER

Maliye Bakanlığında maaş artışlarına ilişkin çalışma yapan bir birimde görevli bir memurun maaş artışlarının ne/nasıl olacağına dair basına bilgi vermesi suç, ancak maaş artışlarına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının yayımlanmasından sonra yapılan zammın düşük olduğunu ve geçinmesinin zor olduğunu bir basın organına açıklaması suç değildir.

Yine bir denetim görevlisinin yaptığı denetime ilişkin bilgiler vermesi suç olmakla birlikte, denetimin hizmetin kalitesini yükselteceği veya denetim yöntemlerinde bir yöntem değişikliği önermesi veya denetimin hizmetinin zorunlu olduğu yönünde basın organlarına yapacağı açıklamalar suç değildir.

Aynı şekilde bir Devlet Personel Uzmanının hazırlık çalışma grubunda yer aldığı 657 sayılı Reform tasarına ilişkin bilgi vermesi suç ancak bu reform çalışmasıyla ilgili olmaksızın, 657 sayılı Kanunun aksayan yönlerine ilişkin bilimsel içerikte makale yayınlaması televizyon ve gazetelere açıklama yapması suç değildir.

Bir öğretmenin okul içindeki idari işleyişe (örneğin okul müdürünün işleri nasıl yürüttüğüne ilişkin bilgi vermesi) ilişkin basına bilgi vermesi suç ancak mesleğin daha ileriye gitmesine ilişkin öneriler sunması, maaş artışlarını eleştirmesi suç değildir. (Örnekler memurlar.netten alınmıştır.)

Basına bilgi ve demeç vermede memurların, yaptıkları açıklamanın görevleri hakkında olup olmadığını göz önünde bulundurmaları, amirlerin ise memurca yapılan açıklamanın görevi hakkında olup olmadığını, 657 Sayılı Kanunu’nun 15. Maddesinin kapsamında değerlendirmesi neticesinde, bu konuda yaşanan sorunların daha da azalacağını düşünüyoruz.

Bir hatırlatma: Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermelerinin disiplin mevzuatındaki karşılığı 657 Sayılı Kanunu’nun 125/D-g maddesi yani kademe ilerlemesi durdurulması olarak yıllarca uygulanmıştır. Daha sonra yapılan bir düzenleme ile 657 Sayılı Kanunu’nun 125/B maddesindeki kınama cezasına indirilerek daha da hafifletilmiştir. Son günlerde basında yer aldığı kadarıyla, 657 Sayılı Kanun’da yapılacak değişiklikle, yazımız konusu bilgi ve demeç verme tekrar kademe ilerlemesi durdurulması olarak düzenlenecektir..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir